4. SANAYİ DEVRİMİ GELİŞMELERİ VE KADIN MÜHENDİSLER 24 KASIM 2018

Şubemizin Kadın İnşaat Mühendisleri Komisyonu çalışmaları kapsamında düzenlenen 4. SANAYİ DEVRİMİ GELİŞMELERİ VE KADIN MÜHENDİSLER konulu söyleşi 24 Kasım 2018 tarihiğnde Şubemizin Konferans Salonunda gerçekleşti. Söyleşi Şube Yönetim Kurulu Üyemiz E. Fusun SÜMER`in açılış konuşmasıyla başladı.

Eklenme Tarihi: 28/11/2018

Şubemizin Kadın İnşaat Mühendisleri Komisyonu çalışmaları kapsamında düzenlenen 4. SANAYİ DEVRİMİ GELİŞMELERİ VE KADIN MÜHENDİSLER konulu söyleşi 24 Kasım 2018 tarihiğnde Şubemizin Konferans Salonunda gerçekleşti. Söyleşi Şube Yönetim Kurulu Üyemiz E. Fusun SÜMER`in açılış konuşmasıyla başladı.

 

SÜMER konuşmasında "İnşaat mühendisliği erkek egemen bir meslek olarak bilinir. Bu bir yönüyle doğrudur ancak beraberinde bu algıyı değiştirmek isteyen kadınların varlığı da gerçektir. ?Erkek mühendis aranmaktadır` bilgi notuyla yayınlanan iş ilanlarına maruz kalan, adeta "kadından arındırılmış" şantiyelerde var olmaya çalışan, aynı işi yapan meslektaşlarına kıyasla düşük ücret alan, yöneticiliği aklından dahi geçirmesi istenmeyen, eril dille her düzlemde karşı karşıya kalan, işyerlerinde doğrudan veya dolaylı olarak tacize uğrayan kadın inşaat mühendislerinin inatçılığını, sabrını, kararlılığını anlamadan inşaat mühendisliği ve kadın konusunun yeterince irdelenmesi mümkün değildir. Kadın inşaat mühendisleri vardır ve özellikle şantiyeleri "kurtarılmış alan" gibi görenlerin ellerinden hakkı olanı alacak kararlığa sahiptir." diyerek, ülkemizde kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri toplumsal bir gerçeklik haline geldiğini, gericilik tarafından beslendiğini, kadının iş yaşamından uzaklaştırılmak ve eve hapsedilmek istendiğine dikkat çekti.

 

SÜMER "Yani özcesi, kadın mücadelesi şantiyelerle sınırlı kalmayacak, toplumsal özgürleşmenin en değerli ve sonuç alıcı halkası olarak egemenliğini ilan edecektir. Sözlerime son verirken Hacer Hocamıza bir kez daha hoş geldin diyor ve teşekkür ediyorum" diyerek konuşmasını sonlandırdı. Şube Yönetim Kurulu Üyemiz G.Yaşın Arslanoğlu`nun (İMO Kadın İnşaat Mühendisleri Komisyonu Başkanı) Prof. Dr. Hacer Ansal`ın takdim etmesinin ardından Prof. Dr. Hacer ANSAL`ın sunumuyla devam etti.

 

ANSAL sunumunda kadınların bilimsel araştırma kurumlarında tarihsel olarak değişen statü, kimlik ve toplumsal rollerine değindi. Sanayi devrimlerinin sosyal ve ekonomik etkileri, bilim, teknoloji ve toplum arasındaki etkileşimi ve etkileşimleri inceleyen Bilim Teknoloji ve Toplum disiplini alanındaki en önemli araştırma alanlarından biri olduğunu anlattı.

 

ANSAL, "Bilindiği gibi sanayi devrimleri, Dördüncü Sanayi Devrimi olarak da adlandırılan Sanayi 4.0 gibi son yıllarda toplumlar kadar ekonomilerde de önemli değişiklikler yapmaya başladığı için aksaklıklar yaratıyor. Dijital teknolojilerle ilgili (bulut bilişim, büyük veri, yeni endüstriyel internet uygulamaları, akıllı fabrikalar, robotlar ve 3D baskılar gibi) teknolojik gelişmeler görülmemiş bir oranda, üretim süreçlerinde, çıktılarda ve iş modellerinde ve istihdamda geniş bir yelpazede değişikliklere neden olur. Bu değişiklikler, imalat işinin niteliğinin ve dolayısıyla istihdam yapısının yakın gelecekte nasıl dönüştürüleceğine dair bazı göstergeler oluşturmuştur. Yapılan çalışmalara göre milyonlarca işin teknolojik değişimler nedeniyle dünya çapında yok olması muhtemeldir. Öte yandan, önceki sanayi devrimlerinde olduğu gibi, Sanayi 4.0 da onları yakalayabilenler için fırsatlar yaratacaktır. Bu yazının temel amacı, bu gelişmelerin istihdam üzerindeki ve özellikle de kadınlara olası etkilerini ortaya çıkarmaya çalışmaktır." dedi.

 

Endüstri 4.0 ile kadın çalışan oranının yükseltilmesi için sunulan büyük fırsatın hayata geçirilmesinde, özel sektöre de önemli bir sorumluluk düştüğünü, kurumlar, insan kaynakları politikalarında bu konuya odaklanarak kadınların güçlendirilmesine yönelik stratejiler geliştirmesi ve dijitalleşen dünyanın yeni iş alanlarında kadınların desteklenmesini sağlaması gerektiğine de değinen ANSAL, "Dünya Ekonomik Forumu 2016 konferansında tartışmaya açılan ve Dördüncü Sanayi Devrimi`nin kadınların çalışma yaşamına katılımını nasıl etkileyeceğini inceleyen Endüstride Cinsiyet Ayrımı Raporu`na göre, gelecek 5 yıl içinde 3 milyon kadının işini kaybetmesi bekleniyor. İş dünyasında kadın-erkek eşitsizliğinin daha da karmaşık hale geleceği uyarısını yapan rapor, kadınların iş yaşamında liderlik pozisyonlarına gelme şansının da erkeklere kıyasla çok daha düşük olduğunu gösteriyor. Türkiye`deki tablo da maalesef bu öngörüleri destekler nitelikte; istihdamda kadın-erkek çalışan sayıları arasında büyük bir fark bulunuyor. 2016 TÜİK verilerine göre Türkiye`de maaşlı çalışan erkeklerin oranı %69, kadınların oranı %30 seviyelerinde iken Dünya Ekonomik Forumu`nun 2016 Küresel Cinsiyet Uçurumu raporu, Türkiye`nin 144 ülke arasında 130`uncu sırada geldiğini gösteriyor. Konu teknoloji olduğunda ise bu fark daha da belirginleşiyor. Bunu aşmak için çözümlerin geliştirilmesi ve uygulanması acil bir zorunluluk taşıyor. Henüz başlangıç aşamalarında olan Endüstri 4.0`ın gerisinde kalmamak için ülkemizde altyapı ve teknoloji yatırımlarının yanı sıra istihdam ve eğitime yönelik çalışmalar da yapılmalı." dedi.

 

 

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası