Şube Başkanımız Nusret Suna`nın Şubemiz tarafından 18 Aralık 2018 tarihinde yapılan Mühendisin Yemini ve Söyleşi Etkinliğimizde yapmış olduğu açılış konuşması:

Eklenme Tarihi: 19/12/2018

Sevgili Genç Meslektaşlarım,

Değerli Konuklar,

Odamızın kuruluş yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde düzenlediğimiz Mühendis Yemin Törenine hoş geldiniz. Sizleri şube binamızda ağırlamaktan onur duyuyoruz.

Başta genç meslektaşlarım olmak üzere tüm konuklarımızı saygıyla selamlıyor, Şube Yönetim Kurulumuzun iyi dileklerini iletiyorum.

Bugün sadece yemin töreniyle yetinmeyeceğiz, aynı zamanda genç meslektaşlarımızı mesleğimizin duayenlerinden Prof. Dr. Feyza Çinicioğlu`yla buluşturacağız.

İnanıyorum ki, değerli hocamızın söyleyecekleri mesleğe adım atmaya hazırlanan gençlerimize yol gösterici olacaktır.

Değerli Konuklar,

 Feyza Hocamız sadece Geoteknik mühendisliği bağlamında ayırt edici bir öneme sahip değildir. O, aynı zamanda bilgi birikimini, mütevazılıkla harmanlayarak uzun yıllar inşaat mühendisliği öğrencileri ve meslektaşlarımızla paylaşmıştır.

Her zaman olduğu gibi Hocamızı aramızda görmekten son derece mutlu olduğumuzu bilmenizi isterim.

Genç Meslektaşlarım,

Eğitim döneminde fark etmiş olmalısınız, inşaat mühendisliği salt formüllerden, hesaplardan, teknikten ibaret bir öğreti değildir.

Mühendislik Yemininin sözlerine dikkat ederseniz, yeminin, insani ve toplumsal değerleri öne çıkardığını, özellikle mesleki etik ilkelerin vurgulandığını göreceksiniz.

Mesleğimizin ayırt edici özelliğini yeminin satırlarında bulmak mümkündür.

Nedir bunlar?

Mesleğe ve ülkeye tutkuyla bağlı olacaksınız, insanın ihtiyaçlarına ve toplumun taleplerine mesleki kabullerinizin ilk sırasında yer vereceksiniz, mesleğinizin bilimsel-evrensel değerlerine sıkı sıkıya sarılacaksınız.

Buradaki temel tespit mesleğimizin asli olarak insanın can ve mal güvenliğini sağlamak ve yaşamı nitelikli hale getirmekle yükümlü olmasıdır.

Şu noktaya dikkatinizi çekmek isterim:

Hangi mühendislik dalının inşaat mühendisliği kadar sosyal-toplumsal yönü bu denli gelişmiştir, bilemiyorum.

Hangi mühendislik dalı, medeniyet mühendisliği olarak bilinmektedir?

Hangi mühendislik disiplini, tarihi yapan, tarihi görünür kılan ve onu geleceğe taşıyan yönüyle öne çıkmaktadır?

Bütün bu soruların yanıtı, bugün yemin ederek ilk adımı attığınız mesleğinize işaret etmektedir.

Siz, sadece inşaat mühendisi olmayacaksınız, üreteceğiniz eserlerle, tarih yapımına katkı sağlayacaksınız.

Sizler bir yandan devraldığınız tarihi eserleri korumakla yükümlü olacaksınız, diğer yandan Cumhuriyet kültürünün izlerini taşıyacak eserler üretecek ve tarihi bugünden yapan medeniyet mühendisleri ailesinde yerinizi alacaksınız.

Değerli Genç Meslektaşlarım,

Unutmayınız ki Türkiye bir deprem ülkesidir. Mevcut yapı stokumuz ne yazık ki güvenli olmaktan uzaktır.

Güvenli yapı üretiminin olmazsa olmazı olarak kabul edilen yapı denetim sistemi sağlıklı bir işleyişe oturtulamamıştır.

Kentlerimizin ve hatta bütün bir hayatın deprem tehlikesine göre düzenlenmesi gerekirken, ne yazık ki bu konu merkezi ve yerel yönetimlerin gündeminde kendisine yeteri düzeyde yer bulamamaktadır.

Sadece konutlar değil okullar, hastaneler, su yapıları, köprüler, yollar, enerji tesisleri ve diğerleri aynı ölçüde deprem tehlikesi altında bulunmaktadır.

Bu tespit sizlerin insan hayatıyla birlikte ülke ekonomisine karşı da sorumluluğunuzun bulunduğunu işaret etmektedir.

Değerli Genç Arkadaşlarım,

Mesleki sorumluluklarınız, bireysel anlamda karşı karşıya kalacağınız sorunlarla ilgili aynı derecede duyarlı olmanızı zorunlu kılmaktadır.

İfade etmeliyim ki, sizleri aynı zamanda emek sömürüsü, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanındaki zaaflar, sağlıksız çalışma koşulları, düşük ücretler, mesleğimizi itibarsızlaştırmaya ve sıradanlaştırmaya dönük girişimler, meslek odamızı işlevsizleştirme hedefli teyakkuzlar da beklemektedir.

Bu olumsuz tablonun nedenleri hepinizin malumu olduğu üzere, merkezi-politik tercih ve kararlardır.

Öğrenci kontenjanları ile istihdam olanakları arasındaki uçurum açıkçası pek çok olumsuzluğun kaynağıdır.

Her yıl yaklaşık 10 bin mezun verir ve mezunları istihdam edecek olanak yaratmazsanız, düşük ücretler ve özlük haklardaki kısıtlamalar peşi sıra gelecektir.

Üretim sürecini, toplumsal ve kamusal yarar ilkesini öteleyerek sadece kâr odaklı hale getirirseniz, mühendislerin özlük haklarını piyasa ilişkilerinin acımasızlığına mahkûm edersiniz.

Siz eğer iş güvenliği önlemlerini maliyet artırıcı unsur olarak görürseniz, üstüne üstlük kamu denetimi sağlamazsanız, işyerleriniz can güvenliği için açık tehlike taşır.

Değerli Genç Mühendisler,

Meslek odamız meslektaşlarımızın yaşadığı sorunlara bütünlüklü bir yerden bakmakta ve bütünlüklü çözüm önerileri geliştirmektedir.

Şundan emin olun ki, her ne işle iştigal ediyorsanız edin, kader birliği yaptığınız insanlarla bir araya gelmek ve örgütlenmek zorundasınız.

Gelişmiş toplumların ayırt edici özelliği örgütlenme kültürünün gelişmiş olmasıdır.

Bu nedenle sizleri meslek odamıza sahip çıkmaya, onu geleceğe taşımaya davet ediyorum.

Değerli Katılımcılar,

Değerli Konuklar,

Bugün pırıl pırıl gençlerimiz inşaat mühendisliği ailemize katılıyor. Bizler açısından bunun, paha biçilmez bir mutluluk olduğunu bilmenizi isterim.

İnanıyorum ki mesleğimizin ve meslek odamızın geleceği emin ellerdedir.

Konuşmamı bitirirken son söz olarak, öğrenmenin yaşı olmayacağını, hele inşaat gibi her daim büyük bir devinim halindeki sektörde asla bilinenlerle yetinilmemesi gerektiğini vurguluyor ve tüm katılımcılara saygılar sunuyorum.

 

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası