ŞUBE BAŞKANIMIZ NUSRET SUNA?NIN ?MÜHENDİSLİĞE GİDEN YOLDA PROF. DR. MUSTAFA İNAN GENÇLERLE BULUŞUYOR? ANMA ETKİNLİĞİNDE YAPMIŞ OLDUĞU AÇILIŞ KONUŞMASI-22 EKİM 2019

Eklenme Tarihi: 23/10/2019

ŞUBE BAŞKANIMIZ NUSRET SUNA`NIN "MÜHENDİSLİĞE GİDEN YOLDA PROF. DR. MUSTAFA İNAN GENÇLERLE BULUŞUYOR" ANMA ETKİNLİĞİNDE YAPMIŞ OLDUĞU AÇILIŞ KONUŞMASI-22 EKİM 2019

Değerli Konuklar,
Değerli Meslektaşlarım,
Sevgili Gençler,

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından gerçekleştirilen "Mühendisliğe Giden Yolda Profesör Doktor Mustafa İnan Gençlerle Buluşuyor" başlıklı etkinliğimize hoş geldiniz.

Sayın Mustafa İnan`la ilgili anılarını, değerlendirmelerini bizlerle paylaşma nezaketini gösteren değerli hocalarımıza ayrıca teşekkürlerim sunuyorum.

Özellikle de mühendislik öğrencilerine hem hoş geldiniz diyor hem de burada konuşulanları olanca dikkatleriyle dinlemelerini rica ediyorum.

Sevgili Meslektaşlarım,
Sevgili Gençler,

Şube etkinliklerimizde, daha çok da mühendislik eğitimi odaklı tartışmalarımızda şu noktayı özellikle vurgulu hale getiririz: Mühendislik formüllerden, hesaplamalardan ibaret bir meslek değildir. İnsani, toplumsal, sosyal yönleri vardır ve belki de mühendisliğe yön veren etken asıl bu hassasiyetlerdir.

Bugün burada, işte bu iddianın ne kadar dayanaklı olduğuna tanıklık edeceksiniz. Sayın Mustafa İnan`ın öyküsünden hareketle, mühendisliğin sadece hesaplamalardan ibaret olmadığını öğreneceksiniz.

Sayın Mustafa İnan, mesleğe, insana ve hayata öyle bakmadığı için sizlere çok değerli bir miras bıraktı. Dedi ki, "Bilim uzun ve çetin bir yoldur çocuklar. Bilimi yarı yolda bırakmayın, olur mu çocuklar?"

Şimdi bugün bunun müthiş bir öngörü olmadığını iddia eden çıkar mı?

Ne yazık ki bilimi, mühendislik mesleklerini önemsizleştiren, sıradanlaştıran uygulamalarla, yaklaşımlarla karşı karşıya değil miyiz?

Bakınız bir tarafta depremlerin yol açtığı yıkımı, maden kazalarını bile takdiri ilahiyle açıklayan bir yaklaşım var, diğer tarafta Mustafa İnan Hocamızın mirası var.

Bilimin toplum yararına olması gerekliliğine ve eğitimin ticarileşmesine, "Kürsü ile ticarethaneyi birbirine karıştırmayın olur mu çocuklar?" şeklindeki sözlerle itiraz eden Mustafa İnan Hocamız bir tarafta durmaktadır.

Diğer tarafta ise eğitimde fırsat eşitsizliğine, eğitimin niteliksizliğine, eğitimin ve devamında mesleğin sadece zenginleşme aracı gibi görülmesine yol açan bugünkü sistem var.

Değerli Genç Arkadaşlarım,

Mustafa Hocamız size nasıl yol gösterdiyse, bugün bize düşen de sizlerden Mustafa Hocamızın yol göstericiliğinden ayrılmamanızı istemek olacaktır.

Bakınız, bir süre sonra, şantiyelerin zorlu koşulları rutine binebilir, proje masalarında dirseklerinizin çürümesi önem arz etmeyebilir.

İşte Mustafa Hocamızın mesleki felsefesi tam da bu noktada imdadınıza yetişir. Size bilimi, bilimi insan ve toplum yararına kullanmanın kutsiyetini, mesleki etik değerlerin baş tacı edilmesi gerektiğini hatırlatır.

Bu felsefe bizim de geçmişten bugüne Meslek Odamızda yürüttüğümüz çalışmaların temelini oluşturmuştur.

Mustafa Hocamız, ayrıca, sizleri edebiyatla, şiirle, romanla, fotoğrafla yani hayatın kendisiyle tanıştırır. Sizleri öğretmen ve aynı zamanda öğrenci olmanın hazzına ulaştırır.

Değerli Katılımcılar,

Oğuz Atay`la Mustafa İnan`ın buluşması asla tesadüf değildir. Hayatı ve insanı anlayıp çözen iki dâhi, bilerek ve isteyerek, yani iradi bir biçimde bir araya gelmiştir.

Ne Mustafa İnan`ın Oğuz Atay`ın hocası olması, ne de Oğuz Atay`ın Mustafa İnan`ın romanını yazması tesadüf değildir.

Oğuz Atay`ı edebiyatın zirvesine taşıyan basamaklardan biri de hiç şüphe yok ki Mustafa Hoca ile yaptığı teşriki mesaidir.

Mustafa Hocamızı anlaşılarak, özümsenerek, içselleştirilerek günümüze taşıyan adımlardan biri Oğuz Atay`ın kalemine misafir olmasıdır.

Bu noktada iki inşaat mühendisi, iki meslektaşımız birbirlerini teşvik etmişler ve mühendislik felsefesinin oluşumuna katkı sunmuşlardır.

Ne büyük mutluluktur ki Türk edebiyatının ağır abisi Oğuz Atay ve Türkçe`nin ve pek çok dilin; şiirin ve pek çok edebi dalın; bilimin ve matematiğin üstadı Mustafa İnan meslektaşımızdır.

Mesleğimiz bu nedenle değerlidir; bu nedenle tutkuyla bağlıyız, gözbebeğimiz gibi koruyoruz.

Değerli Konuklar,
Değerli Meslektaşlarım,
Değerli Katılımcılar,

Zamanın Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, Mustafa Hocamızdan ısrarla Bayındırlık Bakanlığı görevini yürütmesini istemiştir.

Bu konu defalarca gündeme gelmiş, Mustafa Hocamız her ısrarı nezaket ölçüsünde reddetmiştir. Öğretmen olmayı, öğrencilerle iç içe olmayı, bilimsel çalışmalar içerisinde bulunmayı Bakan olmaya tercih etmiştir.

Cumhurbaşkanının teklifini reddederken sarf ettiği sözler Mustafa Hocamızı anlamamızı sağlayacak önemdedir. Ve tabi Mustafa İnan`ın neden mesleğimizin, akademinin idealist insanı mertebesinde kalıcı yer edindiğinin dayanağıdır.

Mustafa İnan Cumhurbaşkanına şöyle demiştir: "Ben mühendis yetiştiriyorum, Bayındırlığa bu yönden hizmet ediyorum. Orada daha yararlı olurum."

Nitekim olmuştur da; binlerce öğrenci yetiştirmiştir. Öğrettikleri ve öğrendiklerinin toplamından sadece bilgiye ulaşmamış, mesleki felsefenin oluşmasını da sağlamıştır.

Değerli Meslektaşlarım,

Elbette Mustafa İnan`ın ilgi alanları oldukça zengindi. Mutlu olmayı hiçbir zaman tek harfli bir alfabe gibi algılamadı; mesleki alanla hayatın diğer alanlarını ustaca birleştirmeyi başardı ve buradan mutluluğa ulaştı.

Ancak bütün bunlara yapılan vurgu, Hocamızın mühendisliğin kuramsal çerçevesine yaptığı eşsiz katkıların önemini azaltmamalıdır.

Hocamız bir akademisyen için belki de en olgun yaşta aramızdan ayrılmasına rağmen, çok değerli çalışmalar gerçekleştirdi. Bırakalım özel çalışmalarını ders notları bile mühendisler için başucu metinler olma özelliği taşımaktadır.

Mekanikten statiğe, tatbiki mekanikten endüstriye, çubuk teorisinden mukavemete, elastisite teorisinden matematik ve fiziğe, mühendisliğe yaptığı katkılar hem önemlidir hem de ondan sonraki çalışmalara temel olmuştur.

Açıkçası 1952 yılında uluslararası ölçekte Tatbiki Mekanik Kongresi gerçekleştirecek donanıma sahip olmak sık rastlanır bir durum değildir.

Mustafa Hocamızın ismini bir kez saygıyla ve hürmetle yâd ediyoruz.

Değerli Konuklar,

Mustafa Hocamızın sevgili oğlu Sayın Hüseyin İnan aramızda. Hocamızın öğrencileri, mesleğimizin duayenleri, onu eserlerinden tanıyıp özümseyenler etkinliğimizde.

Hocamızı tanımak isteyen gençler de sabırsızlıkla konuşmaların başlamasını bekliyor.

Haliyle kürsüyü bir an önce gerçek sahiplerine bırakmak gerekiyor.

Konuşmama son verirken Sayın Mustafa İnan`ın anısı önünde saygıyla eğiliyor, etkinliğimize katkı ve destek veren herkese huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum.

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası