TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
47.DÖNEM OLAĞAN GENEL KURULU
19-20 EYLÜL 2020/ANKARA
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası?nın 47.Dönem Olağan Genel Kurulu ve Seçimleri 19-20 Eylül 2020 tarihinde Ankara Anadolu Otel?de gerçekleşti.
Eklenme Tarihi: 24/09/2020
TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
47.DÖNEM OLAĞAN GENEL KURULU
19-20 EYLÜL 2020/ANKARA
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası`nın 47.Dönem Olağan Genel Kurulu ve Seçimleri 19-20 Eylül 2020 tarihinde Ankara Anadolu Otel`de gerçekleşti.
Genel Kurul gündemi gereği Divan oluşumunda, Divan başkanlığına H. Ülkü Özer, Başkan yardımcılıklarına Jale Alel, Melek Gözde Hoşafcı, yazmanlıklara da Buket Çelik ve Ezgi Çimen seçildi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı`nın okunması sonrası konuk konuşmacılar bölümünde Oda Genel Merkezimiz tarafından davetiye gönderilen ve pandemi nedeniyle Genel Kurulumuza katılamayan kurum ve kuruluşların temsilcilerinin mesajları okundu. TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül İbici Oruçkaptan tarafından TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz`ın Genel kurula başarı dileklerini ilettiği mesajı okundu. Ardından KTMMOB Genel Başkanı Seran Aysal`ın video konuşması ve Kıbrıs İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Gürkan Yağcıoğlu`nun yazılı mesajı divan tarafından okundu.
Oda Başkanımız Cemal Gökçe genel kurulun açılışında yapmış olduğu konuşmada pandemiyle birlikte Oda Genel Kurulunun Eylül ayına ertelenme sürecine, Türkiye`deki mühendislik ve mesleğimizin durumu ve koşulları, 3458 sayılı Mühendislik Mimarlık yasasının değiştirilmesi konusuna değindi. Oda yönetim kurulu olarak çalışma dönemlerinde mesleğe ve örgütlenmeye yönelik yapmış oldukları çalışmalara değinen GÖKÇE, meslek yasasına ilişkin taslak çalışmanın tamamlandığını ve seçilecek olan yönetim kurulunun gündemine almasının önemli olduğuna işaret etti. 30 yıl sonra inşaat mühendisliği eğitimi ve mesleğinin bugünkü koşul ve şartlarda yapılmayacağını ve digital inşaat mühendisliği mesleğinin yapılacağını belirten GÖKÇE, İnşaat Mühendisleri Odası`nın da teknolojik gelişmelere ve digital eğitime hazırlıklı olmasının önemini vurguladı.
19 Eylül, "TMMOB, Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günü"ne ve ekonomik krizin nedenlerine değinen GÖKÇE, demokratik parlamenter sistemin askıya alınmış olmasının, tekçi bir rejimin ülke hayatını yönetip yönlendirmesinin sorunların tartışılmasını ve çözüm üretilmesini engellediğine işaret etti. Büyük ölçüde derinleşen sorunların çözümünün, demokrasinin ve özgürlüklerin önünü açmaktan geçtiğine, ülkemizin sektör değil, teknoloji seçmeye odaklanması gerektiğine ve bilim, bilgi ve teknolojinin ancak özgür bir ortamda yükseleceğine işaret eden GÖKÇE, "Bugün her zamandan daha çok birliğe ve birlikte mücadele etmeye ihtiyacımız var. Kavrayıcı ve kapsayıcı bir anlayışla birliğimizi geliştirmek gerekiyor. Gerek toplumsal ölçekteki hak kayıplarımızı gidermek, gerekse meslek alanımızdaki kayıplarımızı yeniden kazanmak için birlik ve dayanışma içinde olmaya ihtiyacımız var. Bilimi, tekniği ve mühendisliği insan yaşamının odağına koyarak hizmet üretmeye çalışan meslektaşlarımızın yolu açık olsun. Kamu yararını kişi ve grupların önünde gören, ticari kaygıyı teknik kaygının arkasına atarak hizmet üreten meslektaşlarımızı kutluyoruz. Geçtiğimiz dönemler de birlikte çalıştığımız kurul ve komisyonlarda görev alan meslektaşlarımıza, şube yöneticisi, şube sekreteri ve çalışanlarına, Odamızın genel sekreter yardımcıları ve tüm çalışanlarına emek ve katkıları nedeniyle çok teşekkür ediyoruz" diyerek sözlerine son verdi.
Genel Kurulda Oda ve mesleğimizle ilgili geleceğe vizyon oluşturmak üzere gündem gereği oluşturulan komisyon üyeliklerinin seçiminde Yönetmelikler Komisyonunda Şubemizden Yönetim Kurulu Üyemiz Sinem Kolgu ve Şube delegemiz Harun Özüdoğru, Bütçe Komisyonunda Şube Sayman Üyemiz E. Fusun Sümer, Ana Sorunlar Komisyonunda Şube Yönetim Kurulu Üyemiz Özer Or, Şube delegemiz Hürriyet Bayır, Örgütlenme Komisyonunda Yönetim Kurulu Üyemiz Evren Korkmazer yer aldı.
Komisyon üyeliklerinin ardından Odamızın 46.Dönem Çalışma Raporu özetinin sunumu Oda yönetim kurulu üyesi Hüseyin Kaya tarafından gerçekleştirilirken, Odamızın 2018-2019 yıllarına ait mali raporu Oda Sayman Üyesi Bülent Erkul tarafından sunulmuştur. Odamızın Denetleme Kurulu raporunun Oda Denetleme Kurulu Başkanı K. Şeyhmus Karahan tarafından sunulmasının ardından 46. Dönem Oda Yönetim Kurulu oy birliğiyle genel kurulda aklanmıştır.
Genel Kurul gündemi gereği 46. Dönem Çalışma Raporu üzerinde yapılan konuşmalarda Şube Başkanımız Nusret SUNA söz alarak, Şubemizin 46. Dönem Genel Kurulu ve dünyada ve ülkemizde yaşanan pandemi sırasında Şube yönetim kurulumuzun yapmış olduğu çalışmalarından bahsederek, inşaat mühendisliği eğitiminde İMO Şubeleri olarak gerçekleştirilen kontenjan azaltılmasına yönelik kampanya, depremle ilgili İstanbul genelinde yapılan çalışmalar, meslekiçi eğitim çalışmaları ve Kanal İstanbul projesi hakkında Genel Kurul delegelerine bilgilendirmelerde bulundu. Önümüzdeki dönemin zor bir dönem olacağına vurgu yaparak, siyasi erk tarafından gündemde olan TMMOB yasası değişikliğine tüm örgütlülüğümüzle karşı çıkılarak mücadele edileceğini dile getiren SUNA, 46. Dönem Oda yönetim kuruluna ve Odamızın organ, kurul ve komisyonlarında görev alan meslektaşlara teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
Şube Başkanımız Nusret Suna`nın konuşmasının ardından Oda II. Başkanı Cemal Akça tarafından meslek, meslek etiği üzerine bir sunum gerçekleştirildi. Şube Sekreterimiz Rezan Bulut ve Şube Delegemiz Oktay Gülağacı da söz alarak dünya ve ülke sorunlarından bahsederek, inşaat mühendisliği mesleğinin sorunları ve çözüm önerilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundular.
Çalışma raporu üzerinde görüşlerini sunan delegelerin konuşmaları sonunda, Oda Başkanımız Cemal Gökçe katkı ve görüşler üzerinden değerlendirmeler yaparak, çalışma dönemlerinde seçilen ve oluşturulan kurullar, organ ve komisyonlarda görev alan üyelere, Şube yönetim kurulu üyelerine, Oda ve Şube çalışanlarına teşekkür ederek bugünkü genel kurulla yeni dönemde 15 gün öncesinden aday olmayacağını belirterek, 1979 yalından bugüne değin, İMO İstanbul Şube yönetim kurulu üyeliği, Oda yönetim kurulu üyeliği, uzun süren İstanbul Şube Başkanlığı, ve 4.5 yıllık Oda Başkanlığı ile 28.5 yıllık Oda yöneticiliğini bıraktığını, bu uzun yolculukta üyelerimize ve kendisinin sürekli yanında olan ve destek veren ailesine, dost ve arkadaşlarına teşekkürlerini sunarak konuşmasını sonlandırdı.
Genel Kurulda seçilen komisyonlar çalışmalarını tamamlayarak genel kurula sunulan önergelerle tamamlanan raporlar, komisyon raportörleri tarafından okunarak, raporlar oy birliğiyle kabul edilmiştir.
Divanın 47.Dönem Oda Yönetim, Denetleme, Onur, Danışma, TMMOB Yönetim Kurulu Üyeliği, TMMOB Yüksek Onur, TMMOB Denetleme Kurulu Üyeliği ve TMMOB Delegeliği için aday tespitlerini yaparak, tutanağa bağlanmasıyla genel kurul toplantısı sona ermiştir.
Ülkemizde yaşanan pandemiden dolayı Genel Kurula doğal delege ve Şube delegesi olmak üzere 228 kişi katılmıştır.
20 Eylül 2020 Pazar günü Seçimler Anadolu Otel`de gerçekleşmiştir. Seçimler sonucunda Oda Yönetim Kuruluna, Taner Yüzgeç, Sıdıka Gülsun Parlar, Selim Tulumtaş, Levent Darı, Jale Alel, Özer Akkuş, Veysel Özkan; Oda Onur Kuruluna Haydar Yıldız, Ömer Zafer Alku, Fercan Yavuz, Hayati Karatokuş, Işıkhan Güler; Oda Denetleme Kuruluna Murat Özenir, Ali İhsan Aktürk, Nebil Yengüner, Ahmet Onur Özergene, Nejat Gürkaya, Ufuk Yurtoğulları, İnci Şentuna, İsmail Uluç, Ergin Tatar; Oda Danışma Kuruluna Abdullah İncir, Abdullah Bakır, Necati Atıcı, Cihat Mazmanoğlu, Hüseyin Kaya, Hakkı Nadir Çelebi, Cemal Akça, H.Ülkü Özer, Murat Antik, Temel Pirli, Zeki Karadeniz, Hüseyin Talak, Mustafa Çobanoğlu, Ali Rıza Yücel, Oktay Gülağacı seçilmişlerdir.
ŞUBE BAŞKANIMIZ NUSRET SUNA`NIN, 19-20 EYLÜL 2020 TARİHLERİNDE GERÇEKLEŞEN
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI 47. DÖNEM GENEL KURUL`UNDA YAPMIŞ OLDUĞU KONUŞMASI
Değerli Divan Başkanı ve Üyeleri,
Odamızın Değerli Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri,
Değerli Meslektaşlarım,
İnşaat Mühendisleri Odası 47. Olağan Genel Kurulu`na hoş geldiniz. İstanbul Şubesi adına sizleri saygıyla selamlıyorum.
Bu zor şartlarda genel kurula katılan meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. Katılımın istenilen seviyede olmadığı da açık.
Ancak biliyorum ki pek çok arkadaşımız salgın tehdidi nedeniyle aramızda olamadı. Ancak yüreklerinin bizlerle birlikte çarptığından eminim. Bütün arkadaşlarıma saygılarımı ve selamlarımı iletiyorum.
Elbette genel kurulun toplanmasını sağlayan, bu yönde emek harcayan personelimize de huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.
Genel kurula katılan, katılmayan arkadaşlarıma sağlık ve sıhhat diliyorum. Sanıyorum bu dönem en çok bu temenniye ihtiyaç duyuluyor.
Değerli Dostlar,
Açıkçası içinden geçtiğimiz olağanüstü döneme uygun bir genel kurul yapacağız. Her ne kadar hukuki açıdan olağan kabul edilse de, olağanüstü genel kurulla yeni çalışma dönemine adım atacağız.
Yeni çalışma döneminin, bizleri genel kurula taşıyan olağanüstü günlerin izlerini taşıyacağını, örgütümüzün yeni durumun yarattığı yeni sorunlarla karşı karşıya kalacağını tahmin etmek zor değil.
Şimdiden hem genel kurulumuza hem de yeni oluşacak yönetim kuruluna başarılar dilemek istiyorum.
Değerli Meslektaşlarım,
Bir açıdan, yeni bir sınavla karşı karşıya bulunduğumuz söylenebilir. Evet bu örgüt kurulduğu günden bu yana pek çok sınavı, pek çok zorlu dönemi alnının akıyla geçmesini bilmiştir. Hiç şüphe yok ki bu günleri de atlatmasını bilecektir.
Bu temenninin hamaset gibi algılanmamasını isterim. Hamaset değil bir durum tespitidir. Tarihimize bakıldığında tespitin dayanaksız olmadığı anlaşılacaktır.
Üyelerimizin, dostlarımızın tutuklandığı, örgütlü olmanın suçlu olmakla bir tutulduğu, meslek odalarının işlevsiz hale getirildiği 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde karşı karşıya kalınan zorlukları pek çoğumuz hatırlayacaktır. Hatta bu karanlık dönemlerden güçlenerek çıktığımız da hafızalarımızdadır.
Aynı şekilde özelikle 2010`lu yıllarla birlikte AKP iktidarı tarafından gerçekleştirilen mevzuat değişiklikleri ile meslek odalarını işlevsizleştirme, oda-üye ilişkisini zayıflatma, odalarımızı ekonomik açıdan güçsüzleştirme, denetim kanallarını kilitleme girişimlerini dayanışma ruhuyla aştığımızın da kayıt altına alınması gerekmektedir.
Elbette bugün karşı karşıya kaldığımız tablo şimdiye kadarkilerden farklılık arz ediyor. Bir taraftan korona virüsün neden olduğu yeni duruma ayak uydurmaya çalışıyoruz, diğer taraftan ise mevzuatımızda köklü değişiklikler gerçekleştirilmesiyle karşı karşıya bulunuyoruz.
Bir başka ifade ile salgın, eşit ve parasız sağlık hakkı gibi konular ister istemez bizlerin de temel mücadele alanları olacaktır. Beraberinde kamucu, halkçı, bağımsızlıkçı özellikler taşıyan mesleki-örgütsel mevziimizi korumakla sorumlu hissedeceğiz kendimizi.
Değerli Katılımcılar,
Önümüzdeki dönem bizleri iki ayaklı bir mücadele beklemektedir. Mücadelenin ilk ayağı şantiyeler ve salgın üst başlığı ile özetlenebilir.
Salgınla mücadele başladığı günden itibaren Şubeler olarak konu üzerinde ısrarla durduk. Oda merkezimiz ve şubelerimiz benzer çalışmalar gerçekleştirdi.
Şubelerimiz, şantiyelerin mevcut durumu ve inşaat işkolundaki çalışma esaslarıyla ilgili rapor hazırlayıp kamuoyuyla paylaştı.
Raporun ayrıntılarına girmeyeceğim ama şantiyelerdeki hayatın salgına açık davetiye çıkardığını, sosyal mesafe, hijyen, ortak kullanım alanları gibi konularda olumsuz şartlar taşıdığını, pandemi döneminde işsizliğin yok sayılamaz boyutlara geldiğini, işten çıkarmaların yoğunlaştığını tespit ettik.
Raporda iktidara çağrı da yaptık. Şantiyelerin kapatılması, işten çıkarmaların durdurulması, kısa çalışma ödeneğinin yükseltilmesi talebinde bulunduk.
Açıkçası zaten işsizlik, düşük ücretler ve sağlıksız çalışma koşullarından mustarip olan meslektaşlarımızın maruz kaldığı mağduriyet pandemi ile birlikte daha da arttı.
Bu zaman zarfında ne salgın tehlikesinde bir azalma oldu ne şantiyelerin durumunda değişiklik görüldü ne de istihdam ve ücret politikasında olumlu gelişme kaydedildi.
Bu demek oluyor ki önümüzdeki dönem mücadele hattımızı bu sorunlar çerçevesinde örmek durumundayız.
Takip ettiyseniz, bizler anılan sorunlar çerçevesinde pandemi günlerinde sosyal medya üzerinden kampanya başlattık.
Bu kampanya sürecinde şantiyelerin çalışma koşullarının kamu kurumları tarafından denetlenmesini, şantiye şefliğinin kâğıt üzerinde kalmamasını ve tam zamanlı hale getirilmesini, kamu işlerinde taşeron uygulamasına son verilmesini, inşaat mühendisi istihdamının artırılmasını, özellikle yapı denetimde çalışan meslektaşlarımızın iş ve ücret koşullarının düzeltilmesini, kamu ihalelerinde istenen teknik personel sayısının artırılmasını, TMMOB`nin başlattığı asgari ücret uygulamasının kamu güvencesine alınarak yaygınlaştırılmasını talep ettik.
Aynı zamanda yine pandemi günlerinde inşaat fakültelerinin kontenjanlarının artması ve başarı sıralamasının düşmesiyle ilgili YÖK nezdinde yapılan girişimler oldukça ilgi gördü.
Bu sorunlar şu an meslektaşlarımızın yaşadığı can yakıcı sorunlardır ve odamızın mücadele programının asli unsurları haline getirilmelidir.
Değerli Katılımcılar,
Hatırlanacaktır, günlük vaka sayısının binlere ulaştığı, ölüm sayısının yüzleri aştığı bir dönem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yaptığı bir konuşmada meslek odalarını hedef gösterdi. Herkesin can derdine düştüğü bir dönemde mevzuat değişikliğini iş edinmesini anlamakta zorlandık. Şaşırmadık ama kabul etmekte zorlandık.
İşin doğrusu ve tabir caizse herkes can derdine düşmüşken iktidar meslek odalarıyla ilgili tarihsel hesabı yeniden açtı. Nihayetinde Barolar Birliği ile değişiklik gerçekleşti.
Duyumlar şu yönde: Önümüzdeki yasama yılında TMMOB ile ilgili mevzuat değişikliği de Meclis gündemine getirilecek. Hatta TMMOB Yasası`nda değişiklik öngören taslak metin kamuoyuna yansıtıldı.
Değerli Kurul Üyeleri,
Öncelikle belirtmek istiyorum ki, Meslek Odaları mevzuatında yapılacak değişikliği külliyen reddediyoruz. Bu değişikliği, kurulduğu 1954 yılından bu yana toplumcu, kamucu, sosyal refah ve adaletten yana, barış ve demokrasi savunucusu kimliği ile öne çıkan TMMOB ve bağlı Odaların zayıflatılması, ortadan kaldırılması doğrultusunda bir adım olarak değerlendiriyoruz.
Genel Kurulumuzun zamanını almamak için taslağın ayrıntılarına girmek istemiyorum. Ancak değişiklik öngörülen maddeler birleştirildiğinde karşımıza çıkan tablo şudur: Siyasi iktidar meslek odalarının mevcut durumundan rahatsızdır.
Temel soru şudur: Siyasi iktidar Meslek Odalarından neden rahatsızdır?
Bu sorunun yanıtı bizler açısından açık ve nettir. Birliğimiz ve bağlı Odalar kamusal yarar ve toplumsal çıkarlar doğrultusunda iktidarların karar, tasarruf ve projelerini değerlendirmekte, mühendislik bilimine, ülke ve insan yararına aykırı projeleri tartışmaya açmakta ve hukuki mücadele vermektedir.
Ayrıca mühendislerin, mimarların, şehir plancılarının tek ve merkezi örgütü olarak TMMOB, kurulduğu günden bu yana eşitlikten, özgürlükten, bağımsızlıktan, laiklikten yana açık tavır almış, emek ve demokrasi güçleriyle yan yana gelmekten hiçbir dönem geri durmamıştır.
Değerli Katılımcılar,
Sorun sadece meslek alanımıza değen konularla sınırlı değildir. Mevcut iktidar döneminde neoliberal politikalar fütursuzca hayata geçirilmiş, ulusal değerlerin hemen hepsi özelleştirme yoluyla çok uluslu şirketlere satılmış; kentler, yeşil alanlar, su havzaları, kıyılar talan edilmiş; kamu kaynakları yandaş sermayeye peşkeş çekilmiş; yargı bağımsızlığı yok edilmiş, parlamenter demokrasi bile rafa kaldırılmış; düşünceyi açıklamak, örgütlenmek, hak aramak suç sayılmış, muhalif siyasetçi ve gazeteciler hapse atılmış, cezaevleri dolup taşmıştır.
Türkiye`nin gözle görülür düzeyde muhafazakârlaşması, eğitimin gericileştirilmesi, üniversite yönetimlerinin partizanca belirlenmesi bu dönemde gerçekleşmiştir. Doğal afetlere, iş kazalarına "fıtrat" diyerek bilimi ve mühendislik disiplinlerini önemsizleştiren yaklaşım, iktidarın en yetkili isimleri vasıtasıyla yönetim tarzı haline getirilmiştir. Dışta ise savaştan, gerginlikten beslenen bir yönetim nedeniyle ülkemiz Ortadoğu batağına çekilmiştir.
İşte Birliğimiz, bu hukuksuzluğa, bilim dışı uygulamalara ve otoriter yönetim biçimine itiraz eden, sesini yükselten birkaç kurum arasındadır. Bu bizleri onurlandırmaktadır ancak hedef haline getirilmesinin önemli bir nedeninin bu yönü olduğuda bilinmelidir.
Değerli Genel Kurul Üyeleri,
Genel Kurulumuza önemli ve tarihsel bir görev düşmektedir. Genel Kurulumuz, önümüzdeki zorlu süreçte mesleki-politik iradeyi görünür kılacak aynı zamanda dönemin çetin şartlarını göğüsleyecek bir yönetim kurulu oluşturacaktır.
Açıkçası bu iki unsur birbirini tamamlamak durumdadır. Genel kurulumuzda berrak ve hedefli bir mesleki-politik irade açığa çıkmalı ve bunu taşıyacak donanımda, deneyimde, beceride güçlü bir yönetim kurulu seçilmelidir. İki unsurdan birinin eksik kalması, çalışma döneminin sıkıntılarını çoğaltacaktır.
İnanıyorum ki bütün bu görevlerin altından kalkmasını bileceğiz.
Değerli Konuklar,
Türkiye ve dünya sorunlarına; yani işsizliğe, güvencesizliğe, düşük ücretlere, inşaat mühendisliği eğitimine, sağlık ve barınma hakkının törpülenmesine, deprem tehlikesine ve deprem önlemlerine, Kanal İstanbul Projesine, Projenin yol açacağı yıkıma, mühendislik mesleğinin önemsizleştirilmesine dönük girişimlere, uluslararası düzeyde yaşadığımız sorunlara, ekonomik yıkıma, kamu kaynaklarının tarumar edilmesine, tek adam yönetimine ve bunun sonuçlarına, Cumhuriyet değerlerinin yok edilmesine, insan hakkı ihlallerine ve benzeri konulara değinmeyeceğim.
Olağanüstü genel kurulun ruhuna uygun olarak konuşmamı kısa keseceğim.
Alışageldiğimiz bir genel kurul olmuyor, hepimiz bunun farkındayız. Ne diyelim, Odamızdan alacağımız olsun, bu defa böyle yapalım.
46. Dönemde görev alan başta Yönetim Kurulu Başkanı sayın Cemal Gökçe olmak üzere tüm Yönetim Kurulu üyelerine , Kurul ve Komisyonlarda görev alan arkadaşlarımıza ve tabiki tüm çalışanlarımıza emeklerinden dolayı teşekkür ederim.
Bugün 19 Eylül , Mühendis Mimar , Şehir Plancıları nın dayanışma günü günümüz kutlu olsun arkadaşlar.
Sizleri bir kez daha saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Genel Kurul çalışmalarına başarılar diliyorum.