Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin 1973-1980 yılları arasında başkanlığını yapan, mühendis-mimar hareketinin toplumcu bir çizgiye sahip olmasında önder ve yiğit kişiliği ile hep ön saflarda yer alan, TMMOB ile bütünleşen Teoman Öztürk ölümünün 15. yıldönümünde çeşitli etkinliklerle anıldı.

Eklenme Tarihi: 07/09/2011

Teoman Öztürk, mücadele arkadaşları ve 1970`li yılların TMMOB`si bugün de ihtiyaç duyulan birlik ve mücadele anlayışının simgesidir.  Ne unutmak mümkündür ne de unutulmasına izin vermek... Saygıyla ve özlemle anıyoruz.

Teoman Öztürk kimdir? 
4 Nisan 1940 Kars`ta doğdu. Memur bir ailenin çocuğuydu. Orta ve lise öğrenimini babasının tayinleri ve sürgünleri dolayısıyla farklı kentlerde sürdürdü. 1963 yılında İTÜ Mimarlık Fakültesi`nden mezun oldu. Öğrencilik yıllarında gençlik mücadelesinin içinde yer aldı. İstanbul Belediyesi`nde, imar ve İskân Bakanlığı`nda çalıştı. TMMOB`nin kapatılması için hazırlanan yasaya karşı organize edilen eylemlerin bizzat örgütleyicisi oldu. 1971-1972 yıllarında TMMOB Mimarlar Odası II. Başkanlığı`nı yaptı. 1973 -1980 yılları arasında TMMOB Başkanlığını üstlendi. Bir çanta ve bir daktilo ile TMMOB`yi sırtladı. Başkanlık yaptığı dönem TMMOB`nin en verimli dönemi sayıldı. TMMOB bir yandan mesleki kazanımlara imza atarken bir taraftan da muhalif karakteriyle dikkatleri çekti. Ülke siyasetinde önemli bir yer edindi. TMMOB bu dönemde 1 Mayıs kutlamaları, faşist baskı ve katliamları kınama eylemleri, DGM`ye Hayır Kampanyası,  Ekonomik ve Demokratik Haklar Mitingi, iş bırakma eylemlerini örgütledi. TMMOB anti faşist mücadelenin başat kurumlarından biri oldu. 1980 Mayıs ayında TMMOB`den ayrıldı ve DİSK`te çalışmaya başladı. 12 Eylül`den sonra tutuklandı. DİSK davasında idamla yargılandı. Yargılama sonucunda beraat etti. 1994`ün Temmuz ayının 11`inde yaşama gözlerini yumdu.

"Yüreğimizdeki insan sevgisini ve yurtseverliği baskı, zulüm ve engelleme yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde, bilimi, tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil; halkımızın hizmetine sunmak, her çabayı sürdürmek ve güçlendirmek için, bu yolda inançlı ve kararlıyız."(Teoman Öztürk)

Birgün Gazetesi / Günlüğe Düşen Notlar 
                                                                                                                                                                                                                                                     İnönü Alpat
"Bir gün elinde bir bisikletle geldi mahalleye, Çocuklarında nasıl bir sevinç anlatılamaz! Ama o da ne, bisiklet yalnız iki kardeşin değil, mahalledeki tüm çocukların olacaktı. Babaları böyle istemişti. Kim bilir babalarının dayanışmacı yönüne biraz içerlemiş olabilirdi iki kardeş. Ne de olsak bisiklet, mahallede hava atmanın aracıydı. Hava atmalarını istememişti babaları. Bisikleti olmayan çocukların ne günahı vardır. Onların da kalpleri küçüktü, onların da kalpleri bir bisiklet için çarpıyordu. Diğer çocuklardan bir tur fazla binmelerine bile izin verilmemişti, bisikletin `asıl sahiplerine`. Yıllar geçmiş, sokak aralarında bisiklete binme yaşı çoktan geride kalmıştı. Ama o kırmızı bisiklet unutulmamıştı hiç. Ne zaman çocukluk günlerinden söz açılsa, Teoman amcalarının mahalleye armağanı o kırmızı bisiklet sohbetlerinin baş köşesine otururdu. O gün babalarının tavrına bir anlam veremeyen çocuklar paylaşmanın önemine haiz oldukları yaşa gelince anladılar, kırmızı bisikletin ne anlama geldiğini. Babaları bir şey öğretmek istiyordu, olabildiğiniz kadar dayanışmacı, paylaşımcı olun. Unutulmamak, hep iyi hatırlanmak istiyorsanız, sevginizi esirgemeyin. Elbette, öyle olması gerektiği için değil, içinizde gelmeli bu!"