AKP`DEN YANDAŞLARA KIYAK, ARTIK ÜNİVERSİTEYE SINAVSIZ GİRMEK MÜMKÜN!
5806 sayılı Yasanın uygulanmasıyla ilgili İnşaat Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklama. 4 Eylül 2009
5806 sayılı Af Yasası, 28 Ekim 2008 tarih ve 27038 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe girmiş, üniversitelerden herhangi bir nedenle ilişiği kesilen öğrenciler için üniversite eğitimlerini tamamlama şansı yaratılmıştı. Öğrenci affı, imar affı ve benzeri af yasaları ile ilgili farklı görüş ve yaklaşımların olduğu bilinmektedir. İnşaat Mühendisleri Odası da, afların sorunu çözmediğini, af çıkartılmasına yol açan nedenlerin ortadan kaldırılması gerektiğini düşünmektedir. Ancak AKP Hükümeti ve YÖK, öyle bir uygulamaya imza attı ki, tartışma üniversite eğitimi, eğitimin niteliği ve öğrenci affı ile ilgili tartışmaların sınırını bir anda aşarak, farklı bir boyut kazandı. İlgili yasanın 1. maddesinin 15 ve 16. bentlerini kendisine dayanak yapan YÖK, eşi benzeri görülmedik bir adaletsizliğe, deyim yerindeyse "torpile", yandaş kayırmacılığına imza attı. 15 ve 16. bentler, ‘Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı eğitim kurumları ile Polis Akademisi ve bağlı yükseköğretim kurumlarında okurken ilişiği kesilen ve ilgili yasayla af kapsamına alınan öğrencilerin, devam edecekleri okulun YÖK tarafından belirleneceğini` hükme bağlamaktadır. YÖK, bu bentlere dayanarak, TSK`dan ve Polis Akademisi`nden ilişiği kesilen 800 öğrenciyi çeşitli okullara yerleştirdi. Yasanın verdiği yetkiden hareketle üniversitelerin fikrini bile alma gereği duymadı; talimat yoluyla "mağdur" öğrencilere üniversitelerin kapısını açtı. Hem de bu uygulamayı 16. bentte belirtilen "denklik" şartını dikkate almayarak gerçekleştirdi. Örneğin, 800 öğrencinin 20`si Boğaziçi Üniversitesi`ne bağlı mühendislik fakültelerine yerleştirildi. Bilinmektedir ki, Boğaziçi ve benzeri okullara girmek için milyonlarca öğrenci büyük bir yarış içine girmekte, bu okulları kazanmak için yıllara yayılan yoğun ve planlı bir çalışma gerekmektedir. İki milyon öğrenci bir eğitim kurumunda okumaya hak kazanmak için yoğun çaba harcamaktadır. YÖK, politik arka planı konusunda büyük tereddütler ve soru işaretleri bulunan bir talimatla, kendi belirlediği öğrencileri adeta tereyağından kıl çeker gibi Boğaziçi gibi kazanmanın çok zor olduğu okullara yerleştirmiştir. Üniversite kazanmanın bir bedeli vardır; anlaşılan o ki, AKP iktidar için, TSK`dan atılmak, en iyi bölümlere girebilmek için yeterli bir bedeldir. Üniversiteyi kazanmak için neredeyse bütün hayatını ders çalışmakla geçiren öğrencilerle, AKP`nin ve YÖK`ün "kıyağı" ile bu okullara "atanan" öğrenciler aynı sıraları paylaşacak, aynı diplomaya sahip olacaktır. Aşama aşama üniversite öğrenimini özelleştiren, paralı hale getiren AKP iktidarı, bu kararla yeni bir adaletsizliği daha yol açmıştır.
Belli ki AKP iktidarı, üniversiteleri, İslami liberal kadrolaşmanın uygulama alanı yapmakta kararlıdır. Bunu yaparken yandaşlarını da ihmal etmemesi, onları ödüllendirmesi düşündürücüdür; AKP ateşle oynamaya devam etmektedir.