ÜYELERİMİZDEN FAKS EYLEMİ

Eklenme Tarihi: 09/09/2011

TBMM Genel Kurul gündeminde yer alan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği konusundaki yasa değişikliğiyle ilgili görüşlerimizi milletvekilleriyle paylaşabilmek için Türkiye`nin dört bir yanındaki üyelerimiz tarafından TBMM Başkanlığı`na ortak faks gönderildi.

                                                İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ KONUSU KAMUSAL SORUMLULUKLA ELE ALINMALIDIR!

Türkiye son yıllarda birbiri ardına yaşanan iş kazalarıyla sarsılmaktadır. Tuzla Tersanesi ve maden ocakları başta olmak üzere, Türkiye`nin dört bir yanında yaşanan iş kazalarında her yıl yüzlerce kişi hayatını yitirirken, binlerce kişi ise sakat kalmaktadır. Kazaların yaşandığı işyerlerinin ortak noktası, iş güvenliğinin göz ardı edildiği, denetimin uygulanmadığı, sendikalaşmanın olmadığı ve taşeronluğun yaygınlaştığı işletmeler olmalarıdır. Kamu işletmeciliği anlayışının gerilemesi, özelleştirmeler ve sendikalaşma oranının düşmesi, işçi sağlığı ve işyeri güvenliği konusunun kronik bir sorun haline dönüşmesine neden olmuştur.

İşyeri güvenliğinin ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması kamusal bir sorumluluktur. İşçi sağlığının ve iş güvenliğinin sağlanması için gerekli yasal ve idari düzenlemeleri yapmak ve alınan tedbirlerin uygulanmasını sağlamak hükümetin sorumluluğundadır. Ne yazık ki, AK Parti Hükümeti, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusundaki sorumluluklarını yerine getirmediği gibi, bu konudaki yasal düzenlemeleri bile "daha geri noktaya" götürmeye çalışmaktadır.

Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusu, 2003 yılında yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Yasası`yla düzenlenmiştir. Yasa, işveren tarafından kurulan "İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu", hekimlerden oluşan "İşyeri Sağlık Birimi" ve "İş güvenliğiyle görevli mühendis veya teknik elemanlar" eliyle sağlıklı ve güvenli bir çalışma düzeninin oluşturulmasını öngörmüştür. Yasa, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği`ni (TMMOB) söz konusu çalışma düzeninin etkin bir katılımcısı olarak tanımlamıştır.

Ne var ki, bu konuda hazırlanan uygulama yönetmelikleri, yasada yer alan hükümleri karşılamamıştır. Yasaya karşı olan bu yönetmelikler, TMMOB tarafından açılan davalar sonucunda iptal edilmişlerdir. Hükümet, yasaya uygun yönetmelikler yapmak yerine, yasayı yönetmeliklere uydurma yoluna yönelmiştir. 4857 Sayılı İş Kanunu`nun işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin maddelerini değiştirmek için hazırlanan yasa teklifi, tüm itirazlarımıza rağmen komisyonlardan geçirilerek Genel Kurul gündemine getirilmiştir.

2/712 Esas Numaralı "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" başlıklı bir Torba Yasanın 10,11 ve 12. Maddelerin yer alan değişikliklerle birlikte, Sağlık Bakanlığı, TTB ve TMMOB sürecin tamamen dışında bırakılarak,  işyeri sağlık ve güvenliği konusundaki tüm yetkiler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı`na verilmektedir. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları olan TTB ve TMMOB`nin kendi uzmanlık alanlarındaki birikim, sorumluluk ve yetkileri görmezden gelinmektedir.

Yasada, işyeri güvenliğinin sağlanması için gerekli tedbirlerin belirlenmesi ve uygulanmasının izlenmesi için yetkili olan mühendisler yerine tüm teknik elemanları içeren "iş güvenliği uzmanlığı" tanımının yapılması, sürecin sağlıklı işleyişini sıkıntıya sokmaktadır.

Söz konusu yasa değişikliğinin en can alıcı noktalarından birisi de, işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ile diğer teknik ve sağlık personeline eğitiminin özel işletmelerce yapılmasına olanak sağlanmasıdır. Böylelikle iş güvenliği konusunda çalışacak hekim ve uzmanların eğitimi özel sektöre devredilerek "kar kapısı" haline dönüştürülmektedir. "Özelleştirmeler" ve "aşırı kar hırsı", iş kazalarındaki artmasındaki en önemli nedenler arasında sayılırken, "işçi sağlığı ve iş güvenliği" konusunun bile piyasalaştırılmaya çalışılması bilimle, akılla ve vicdanla açıklanabilir bir durum değildir.  

Sağlıklı ve güvenli bir çalışma düzeninin kurulmasının kamusal bir sorumluluk olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Bu konu, karlılık mantığı üzerine kurulmuş ticari işletmelerin sorumluluğuna bırakılmamalıdır. Kamu yararını gözeten ve kamusal nitelikleri öne çıkan emek ve meslek odaları, bu sürecin etkin özneleri olmalıdır.

2/712 Esas Numaralı "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nin 10, 11 ve 12. maddeleri, işçi sağlığı ve iş güvenliği sorununun kamusal niteliğini tamamen ortadan kaldırmaktadır. Bu değişiklikler yasalaştığı takdirde "iş kazaları" ve "iş güvenliği" sorunu giderek büyüyecektir. Yasa değişikliği teklifi reddedilmelidir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusundaki uygulama yönetmelikleri, TMMOB, TTB ve sendikaların da taraf olduğu komisyonlar eliyle hazırlanmalıdır.

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası