Sayı: 7. KIYI MÜHENDİSLİĞİ SEMPOZYUMU TRABZON’DA DÜZENLENDİ

İnşaat Mühendisleri Odası’nın düzenlediği, yürütücülüğünü İMO Trabzon Şubesi’nin yaptığı 7. Kıyı Mühendisliği Sempozyumu, 20-23 Kasım 2011 tarihleri arasında Trabzon’da gerçekleştirildi.
Kıyı uzunluğu itibariyle zengin olan Türkiye`de kıyıların ve kıyı yapılarının nasıl planlanması ve korunması gerektiği, kıyı mühendisliğinde yaşanan sorunlar ve halkın taleplerinin değerlendirildiği sempozyum, yaklaşık 500 kişinin katılımıyla düzenlendi.13 oturum şeklinde gerçekleşen sempozyumun açılışına İMO Yönetim Kurulu Üyeleri, İMO Şube Yöneticileri, KTÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özen, KTÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alemdar Bayraktar, Trabzon Milletvekili M. Volkan Canalioğlu, Trabzon Belediye Başkan Vekili Seyfullah Kınalı, çok sayıda İMO Trabzon Şube üyesi, öğretim görevlisi ve KTÜ öğrencisi katıldı.
Açılışta İMO Trabzon Şube Başkanı Mustafa Yaylalı, İMO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp, Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yalçın Yüksel, KTÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özen ve Trabzon Milletvekili M. Volkan Canalioğlu birer konuşma yaptı.
Mustafa Yaylalı, Kıyı Mühendisliği`nin yeniden irdelenmesinin, Türkiye açısından da büyük önem taşıdığını söyledi. Kıyıların yalnızca korunması için bile birçok kıyı yapısına ihtiyaç duyulan Karadeniz Bölgesi`nde topografik yapının getirdiği zorluklar nedeni ile kıyı kullanım amaçlarının çeşitlenmesi, bu çeşitliliğin kıyı yapılarını da değerli ve önemli kılmasına neden olduğunu belirten Mustafa Yaylalı, "Ülkemizin her yerinde olduğu gibi bölgemizde de kıyı kullanımının bütünleşik olarak ele alınması, kıyının her noktasında, herkesin veya kurumun dilediği kıyı kullanım kararlarını almasının önüne geçilmesi gereklidir. Bununla ilgili mevzuat, kısa sürede bağlayıcı olarak oluşturulmalıdır" dedi.
Kıyı yapılarının inşa aşamasında, her adımının mevsim şartları dikkate alınarak gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Mustafa Yaylalı, "Bu projelerde, herhangi bir aşamanın yapımının gecikmesi veya geciktirilmesi, önemli sorunlar doğurabileceği gibi ciddi maddi zararlara da sebep olabilecektir. Bu zararlar çoğu zaman kamuoyunun yanıltıldığı gibi proje hatasından kaynaklanmamaktadır" şeklinde konuştu.

Serdar Harp, kıyı alanları için ortak akıl ve hareket mekanizmaları geliştirilmelidir
İMO Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Harp, ülkenin kalkınmasında çok önemli bir paya sahip olan inşaat sektörünün en önemli ve özgün konularından birinin de kıyı mühendisliği olduğunu söyledi.
Türkiye`nin 8300 km kıyı şeridine sahip olduğunu hatırlatan Serdar Harp,  bir ülkenin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimini artırabilmesinin kıyıların planlaması ve kıyı yatırımlarına önem verilmesi ile mümkün olabileceğine dikkat çekti.
Kıyı mühendisliği sorunlarının çözümünde halkın katılımını önemsediklerini belirten Harp, sempozyum programında bulunan "Kıyı Mühendisliğinde Halkın Katılımı" etkinliğinin yöre halkını bilim ve tekniğin öncülüğünde sürece dahil etme açısından önemli olacağını söyledi.
Üniversitelerde inşaat mühendisliği lisans programları içinde zorunlu `Kıyı Mühendisliği` derslerinin yer alması gerektiğine vurgulayan Sarp Harp, `Türkiye`de gerçekleştirilmiş prestijli kıyı mühendisliği uygulamalarının üniversite eğitimi içinde de işlenmesi, dolayısıyla yeni mezun inşaat mühendislerinin temel kıyı mühendisliği prensipleriyle donatılması sağlanmalıdır" dedi.
Kıyı mühendisliği ile ilgili yasal mevzuatı da değerlendiren Serdar Harp, "Nüfusun büyük çoğunluğunun yaşamını sürdürdüğü kıyı alanlarımızın kültürel, ekonomik, doğal ve ekolojik yapısının  korunması için ?Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetimi` başlığı altında; Kıyı Kanunu başta olmak üzere, kıyılarda uygulanmakta ve planlanmakta olan kanun, karar, yönetmelik uygulamalarının toplum yararı çerçevesinde değerlendirilmesi, doğru planlama yapılması, strateji önerilerinin geliştirilmesi; çevresel etki değerlendirme, kıyı alanları taşıma kapasitesi ve kıyı alanları yönetimi konularında teknik çalışmalar yapılması ve raporlanması benimsenmeli, kıyı alanlarının sürdürülebilir yaşam alanları olmasının  sağlanması için ortak akıl ve hareket mekanizmaları geliştirilmelidir" diye konuştu.
Serdar Harp, liman ve kıyı tesislerinin özelleştirilmesini de eleştirdi ve kıyılarda kamunun neredeyse artık adının bile geçmediğini, kıyısal değerlerin büyük sermaye gruplarına devredildiğini kaydetti.
Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yalçın Yüksel ise Türkiye nüfusunun yüzde 60`a yakınının kıyılarda yaşadığını söyledi. Yüksel, "Kıyı alanlarında oldukça riskli bir bölgede yaşadığımızın da farkında olmalıyız. Son derece riskli olan kıyı alanlarında dikkatli yaşamak zorundayız, Kıyılarımızı birlikte koruyup, ondan daha dikkatlice yararlanmalıyız" dedi. Sempozyumun bir farklılığının da son günü Trabzon halkıyla bu sempozyumun paylaşılması olduğuna işaret eden Yüksel, "Karadeniz halkının kıyı ile ilgili düşüncelerini bu sempozyumda almış olacağız. Bu bizim için son derece önemli" diye konuştu.

Sempozyum öncesi kurs düzenlendi
Sempozyum programı kapsamında Uzungöl`de kurs düzenlendi. Kıyıl mühendisliği alanında çalışanlara bilgi vermeyi amaçlayan, 20 Kasım Pazar günü düzenlenen kursta "Kıyı Mühendisliğinde Sayısal Modelleme", "Dalga Modellemesinde Yöntemler" ve "Küresel İklim Değişikliğinin Kıyı ve Deniz Yapılarının Tasarımına Etkileri" başlıklarında sunumlar yapıldı.
Sempozyumun ardından ele alınan ve değerlendirilen konular çerçevesinde Sempozyum Düzenleme Kurulu bir Sonuç Bildirgesi hazırladı.

 
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası