Eklenme Tarihi: 24/02/2012

Mesleğimizin itibarı için...

İMO Merkez / 17 Aralık 2011- Birgün

Danıştay`ın, İnşaat Mühendisleri Odası tarafından uygulamaya konulan Sim Uygulama Esasları`nın bazı maddeleri hakkında yürütmeyi durdurma kararı vermesiyle ilgili İMO bir açıklama yaparak, tepki verdi.

IMO tarafından yapılan açıklamada, "Ülkemizde hemen hemen her on yılda bir 7 ve üzerinde büyüklükte yüzlerce hatta binlerce insanın yaşamını yok eden depremler meydana gelmektedir. Dahası orta büyüklükteki depremlerde bile ne yazık ki yapılarımız yıkılmakta ve onlarca insanımız yaşamını kaybetmektedir" ifadeleri yer aldı. Açıklamasında Van depremini de hatırlatan İMO, "Yıkılan ya da ağır hasar gören binalar kaçak veya nitelikli mühendislik hizmeti almamış binalardır" dedi. Van depreminden sonra kamuoyunda ve medyada Meslek Odalarının da bu konudaki sorumluluğundan söz edildiğine değinen İMO, meslek odalarının sorumluluklarının gereğini yerine getirebilecek düzeyde yetkiye sahip olmadığını vurguladı.

GÖREV VAR, YETKİ YOK

Danıştay`ın söz konusu karar ile Yönetmeliğin, serbest inşaat mühendisliği faaliyetini sürdürebilmek için iki yıllık periyotlarda asgari düzeyde katılımı zorunlu tutulan meslek içi eğitimlere ilişkin hükümlerinin yürütmesini durdurduğunu ifade eden İMO, Bunun anlamı, bir inşaat mühendisi meslek hayatı boyunca kendini geliştirmek adına hiçbir çabası olmasa dahi mesleğini yapma hakkına sahip olabilecektir" dedi. İMO, "Anayasa, TMMOB Yasası, İmar Yasası, Yapı Denetimi Hakkında Yasa vb. İnşaat Mühendisleri Odası`na birçok görev yüklemektedir. Ancak Danıştay 8. dairesinin karar gerekçesinden anlaşılacağı gibi bu görevlerin layıkıyla yerine getirilmesi için Odamız yetkilendirilmemiştir" diye konuştu. İnşaat Mühendisleri Odası`nın amacının, mesleki alanının insan hayatını doğrudan ilgilendiren bir alan olması sebebiyle, üyelerinin sadece kimlik bilgilerinin sicilini tutmak değil, mesleki değerlendirmeye esas sicillerini de tutarak mühendis hatalarını en aza indirgemek" olduğu ifade edildi. İMO, "Mesleğimizin itibarını korumanın kurumsal olarak bize; bireysel olarak da üyelerimize ve meslektaşlarımıza ait olduğunu hatırlatıyor ve yönetmelik hazırlamaktaki amacımızın keyfi olmadığını, üyelerimize zorluk çıkarmak hiç olmadığını, aksine yaşam hakkına ve mesleğimizin saygınlığını korumaya dönük bir çaba olduğunu belirtiyoruz" diyerek açıklamasını sonlandırdı.