SÖZ MİLLETİN`SE BUNU İMZALAYIN/İMO MERKEZ (BİRGÜN-30 EKİM 2010)

Türkiye, 30 Ekim 2001`de yürürlüğe giren ve BM'nin, çevre konularındaki sorunların çözümüne halkın katılımını sağlayan Aarhus Sözleşmesini imzalamayan ülkelerden biri.

Eklenme Tarihi: 24/02/2012

AKP`nin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın en çok kullandığı siyasi sloganlardan birisi `Söz milletin`. Ancak Türkiye, çevre sorunlarının çözümünde halkın söz söyleme hakkına kavuşmasını yasal teminat altına alacak olan Aarhus Sözleşmesi`ni imzalamıyor. Türkiye, BM üyesi ülkelerin imzalaması gereken ve çevreyle ilgili konularda halkın katılımı, doğru bilgiye ve adalete erişimini güvence altına alan Aarhus Sözleşmesi`ni halen imzalamadı. Türkiye`nin bu sözleşmeyi imzalamaması ise hâlihazırda HES`ler, termik ve nükleer santraller gibi enerjide geleceği ilgilendiren kararların alınmasında halkın devre dışı kalmasına neden oluyor. `ABD santral kapatıyor, biz açıyoruz` Dünya Rüzgâr Enerjisi Birliği Başkan yardımcılarından ve Türkiye Çevre Platformu (TÜRÇEP) Başkanı Prof. Tanay Sıdkı Uyar, "2008`de Amerika`da yüz termik santral iptal edildi. Almanya termik santralları kapatıyor, yenilerini kurmuyor. ABD`de her yıl termik santrallar nedeniyle beliren kanserden 25 bin kişi ölüyor. Bunları Türkiye`dekilere söylemediğiniz zaman kimse bilmiyor" diye konuştu. Almanya`nın bütün nükleerleri kapatmaya çalıştığı ve ülkesine 2030`da yüz de yüz yenilenebilir enerjiye geçecekleri taahhütünü verdiğini belirten Uyar, Türkiye`nin ise gelişmiş ülkelerin terk ettiği termik santralleri Türkiye`ye kurma çabasında olduğunu dile getirdi. `Atık santrallar Türkiye`ye` Uyar, "Yenilenebilir enerji altyapısını kurmaya başlayan ülkeler termik santralleri terk ederken elde ettikleri paralarla toparlanmaya çalışıyor. EPDK verilerine göre, şu anda 18000 MW termik santral şansı verilmiş. Bu ülkeler Türkiye`ye aynı zamanda kanser ilacı da satıyor, hastane de kuruyor" diye konuştu. "Başka ülkelerin atıklarının buraya alınması sözü verilmiş" diyen Uyar, "Dünyada terk edilmiş termiklere lisans veriliyor ama herkesin kurmak istediği rüzgâra lisans verilmiyor. İktidar ve muhalefet partileri aynı şekilde davranıyor. Burada bir çelişki var" dedi. TÜRCEP olarak Türkiye adına Aarhus toplantılarında yer aldıklarını söyleyen Uyar, "BM Aarhus toplantılarında termikleri diğer ülkelere yollamak isteyenlerle onların attıklarını alarak iktidarda kalmaya söz vermiş olanlar bir araya geldiklerinde olumlu sonuç çıkmıyor. Türkiye`nin imzalamasını sağlamaya çalışıyoruz. Türkiye imzalarsa şu an karşılaştığımız çevre problemlerine karşı uluslararası sözleşmenin yaptırımını elde edeceğiz. Çevresel konularda bu sözleşmenin uygulanması o ülkede demokrasinin olup olmadığını gösteriyor. Yaşam çevresini tahrip ettiğinde herkes ölü olduğu zaman orada demokrasi olmaz" dedi. TÜRÇEP ise önümüzdeki 6- 7 Kasım`da İzmit`te toplanmaya hazırlanıyor. Sözleşme altında hangi ülkelerin imzaları var AARHUS Sözleşmesi`ni imzalayan ülkeler arasında, Avusturya, Yunanistan, Ermenistan, Azerbaycan, Hırvatistan, Finlandiya, Macaristan, Kazakistan, Kırgızistan, Norveç, Romanya, Türkmenistan, Ukrayna, Tacikistan, Portekiz, Polonya, Romanya, İrlanda, Malta, Monako, Sırbistan, İngiltere, İspanya, İtalya, Fransa, Danimarka, Bosna Hersek, Hollanda, Estonya, Kazakistan, Almanya, Bulgaristan, Kıbrıs, İsveç, İsviçre gibi ülkeler yer alıyor. HES`leri durdurmak adına önemli bir adım İnşaat Mühendisleri Odası, İkizdere`nin SİT alanı ilan edilmesinin, rant peşinde olan AKP`ye karşı önemli bir karar olduğuna dikkat çekti. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası`nın, İkizdere`nin SİT alanı ilan edilmesi ve AKP mensuplarının bu karara tepkisi ile ilgili açıklama yaptı. İMO tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Bu hukuki kazanım, asıl amacı akarsuları özelleştirerek uluslararası içme suyu ve enerji tekellerine rant sağlamak olan HES projelerini durdurmak adına önemli bir adımdır. Bu nedenledir ki başta Başbakan Erdoğan, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu paniğe kapılmışlar ve alışık olduğumuz o saldırgan ve buyurgan tavrı takınmışlardı" denildi. Mahkeme kararma Hükümet kanadından "boşa akan suların değerlendirilmesine engel olunduğu" şeklinde yorumlar geldiğine işaret edilen açıklamada, tepkilerin nedeninin rant elde edeme kaygısı olduğu vurgulandı.

TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası