SU YAŞAMIN KAYNAĞI, GEZEGENİMİZİN GELECEĞİDİR

WhatsApp Image 2022-03-22 at 10.14.08.jpeg

İMO Ankara Şubesi tarafından 22 Mart Dünya Su Günü’ne dair “Su Yaşamın Kaynağı, Gezegenimizin Geleceğidir” başlıklı bir açıklama yayımlandı.

Açıklamada suyun yaşamın bütünü ve gezegenimizin geleceği için süregelen önemin vurgu yapılarak, “Suyun kapitalist tüketim aracı olarak mülkleştirilmesi ve kâr amaçlı, ekolojik dengeyi hiçe sayan ekonomi politikalarının ekseninde yok edilmesinin önüne geçebilmek için harekete geçmenin aciliyetini bir kez daha vurguluyoruz,” denildi.

Açıklamanın tamamı:

SU YAŞAMIN KAYNAĞI, GEZEGENİMİZİN GELECEĞİDİR

1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda temiz su kaynaklarının korunabilmesi ve giderek tükenen temiz, güvenli su kaynaklarına ilişkin farkındalık yaratılması amacıyla kabul edilen Dünya Su Günü bu yıl yer altı suları temasıyla karşılanıyor.

Su tüm canlıların ve ekosistemlerin varlığı, insanın ve gezegenin var oluşu, bir bütün olarak yaşamın kendisi için vazgeçilmezdir. Fakat bugün dünya ciddi bir su krizi ve ekolojik çöküş ile karşı karşıya.

Kapitalistlerin aşırı kâr hırsı, kapitalizmin her şeyi metalaştırılan, doğanın, doğal kaynakların ve canlıların yıkımı pahasına süregelen işleyişi insan eliyle yaratılan bir felakete doğru dünyayı hızla sürüklüyor. Ona neden olan tüm faktörlerle birlikte iklim krizi, sanayi atıkları, endüstriyel tarım yöntemleriyle toprağın, yer altı suyunun ve su kaynaklarının giderek kirletilmesi, kentleşme politikaları, nüfus artışı, su alt yapısının yokluğu, kötü su yönetimi, emperyalist politikalar, savaşlar, sömürü gibi birçok etken temiz ve güvenli suya erişimin önünde engel teşkil etmeye devam ediyor.

İklim kriziyle bağlantılı olarak birçok yerde suya erişim daha az öngörülebilir oluyor, artan sel felaketleri su kaynaklarını, sanitasyon tesislerini yok ediyor, su kaynaklarını kirletiyor.

Ormanlar, yeşil alanlar ve sulak araziler gibi ekosistemler küresel su döngüsünde çok kritik bir rol oynarken bunların yağma ve talanına, metalaştırılmasına dayalı birikim mantığı bu alanları bir bir yok ediyor; gezegenimizin, tüm yaşamın varoluş koşullarını da gittikçe ortadan kaldırıyor.

1900’lü yılların başından bugüne dek dünyada sulak arazilerin yarısından fazlası yok olmuş durumda. Canlı çeşitliliğinin, ekosistemin de yıkımı anlamına gelen bu durum, aynı zamanda yaşamın yeniden üretilmesi için gerekli besinlere, gıdaya erişimi, suyun doğal yollarla filtrelenmesi, sellerin önlenmesi, doğanın kendini yeniden üretmesi konusunda da ciddi engeller anlamına geliyor.

2025 yılı itibarıyla dünya nüfusunun üçte ikisinin su sıkıntısı ile karşı karşıya kalacağı, dünya nüfusunun yarısının su stresi olan bölgelerde yaşıyor olacağı tahmin ediliyor.

Dünyada 1,1 milyarı aşkın insan temiz içme suyuna ulaşamıyor; 2,7 milyar insan yılda en az bir kez su sıkıntısı yaşıyor; en az 2,4 milyar insan da yetersiz sanitasyon nedeniyle sudan kaynaklı hastalıklarla karşı karşıya kalıyor.

Düşük ve orta gelirli addedilen ülkelerde her yıl yaklaşık 827 bin kişi yetersiz su, sanitasyon ve hijyene bağlı olarak hayatını kaybediyor; bu ölümlerin %60’ını kirli içme suyuna bağlı ishal kaynaklı ölümler oluşturuyor. Halen önlenebilir nedenlerle yüzbinlerce insan hayatını kaybediyor. Eğer temiz suya erişim, sanitasyon ve hijyen koşulları biraz daha iyileştirilmiş olsaydı 5 yaş altındaki 297 bin çocuğun ölümü engellenebilirdi.

Küresel olarak atık suyun %80’i arıtılmadan veya tekrar kullanılmadan ekosisteme karışıyor; bu durum da 1,8 milyar insanı, atıklarla kirlenen içme suyunu kullanmak zorunda bırakılması nedeniyle kolera, dizanteri, tifo ve çocuk felci gibi hastalıklara yakalanma riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

Dünyada en az 785 milyon insan temel içme suyu hizmetinden yoksun; bunların da en az 144 milyonu yüzey sularına bağımlı bir şekilde ihtiyacını karşılamaya çalışıyor.

Görüldüğü gibi temiz ve güvenli suya erişim hakkı, aynı zamanda bir toplum sağlığı sorunudur; sağlık hakkının, çevre hakkının vazgeçilmez bir parçası ve en temel insan hakkıdır. Ancak bugün temiz ve güvenli suya erişim hakkı da piyasanın insafına terk edilmiş durumdadır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de temiz suyun kamusal bir hizmet olarak sunulmaktan giderek uzaklaşılması ve piyasanın payının artması, pandeminin giderek derinleştirdiği yoksulluk, yoksunluk, ekonomik ve toplumsal kriz nedeniyle her geçen gün daha fazla insanın temiz ve güvenli suya erişim hakkını gasp etmektedir.

Nitekim ülkemizde kişi başına düşen kullanılabilir yıllık su miktarı 2000 yılında 1.652; 2009 yılında 1.544 ve 2020 yılında ise 1.346 metreküp olmuştur. Buna göre ülkemiz sanılanın aksine su zengini değil, su stresi yaşayan ülkelerden biridir ve etkili adımlar atılmazsa 2030 yılı nüfus tahminlerine göre su fakiri bir ülke olacağı öngörülmektedir.

Yeterli ve temiz su kaynaklarına erişememek, gıda güvenliğini, sağlığı, ekosistemleri, enerji üretimini tehdit ettiği gibi, yoksulluğun, yoksunluğun, buna bağlı hastalıkların, cinsiyet eşitsizliğinin derinleşmesine de yol açmaktadır.

Su kıt bir kaynak olarak ele alınmalı; sulak alanlar ve ormanlar gibi suları doğal olarak toplayan, filtreleyen, depolayan ve serbest bırakan ekosistemlerin korunması ve restorasyonu su kıtlığına karşı mücadelede ön önemli stratejilerden birisi olmalıdır. Sorunun çözümüne sadece hane içinde bireysel tüketimi ve israfı azaltmaya dönük tedbirlere davetle yaklaşmak yeterli olmayacağı gibi su kıtlığının ve suya erişim hakkının gasp edilmesinin temelinde yatan asıl nedenleri de bulanıklaştırmak söz konusu olacaktır.

Alameti farikalarından biri inşaata, betonlaşmaya dayalı büyüme, sermaye transferi ve birikimi olan AKP iktidarı 20 yılı aşkın iktidarı süresince yeşil alanları, ormanları, dereleri, kıyıları, birçok canlının yaşam alanı olan ekosistemleri yok ederek doğayı, doğal kaynakları bir avuç sermayedarın yağma ve talanına açmış, kendi elleriyle yaşamın yıkımını da hızlandırmıştır. Torba yasalara aceleyle atılan maddelerle maden şirketlerinin, inşaat şirketlerinin çıkarı, kâr hırsı öncelenirken su hakkı, sağlık hakkı, çevre hakkı, insanın ve insan dışı canlıların yaşam hakkı da yok sayılmıştır. Pandemide çok daha kritik hale gelen güvenli suya erişim, sağlıklı beslenme ve hijyen ihtiyacını karşılamak, yoksulluğu önlemek için kamusal hizmet üretmek, kaynakları bu ihtiyaçlar için kullanmak yerine AKP, kaynakları sermaye lehine, zenginleşmek ve iktidarını mutlaklaştırmak üzere seferber etmeyi seçmiştir, Kanal İstanbul gibi “çılgın” projelerde ısrar da zeytinlikleri yok etmeyi getiren maden yasası da seçimini bu yönde yapmaya devam edeceğini göstermektedir.

22 Mart Dünya Su Günü vesilesiyle suyun yaşamın bütünü ve gezegenimizin geleceği için süregelen önemini tekrar hatırlatarak kapitalist tüketim aracı olarak mülkleştirilmesi ve kâr amaçlı, ekolojik dengeyi hiçe sayan ekonomi politikalarının ekseninde yok edilmesinin önüne geçebilmek için harekete geçmenin aciliyetini bir kez daha vurguluyoruz.

Bilimi ve tekniği kendine rehber edinen İnşaat Mühendisleri olarak su kaynaklarının kirletilmesine, yok edilmesine, ekolojik çöküşe, sömürüye, yoksulluğa, eşitsizliklere neden olan her tür politikayla, kapitalist pratikle mücadele etmeye ve su kaynaklarının planlanmasından işletmesine her aşamada, geleceğimiz için bütün canlıların temiz suya erişim hakkını ve su varlıklarının korunmasını savunmaya ısrarla devam edeceğiz.

İMO Ankara Şubesi
Yönetim Kurulu

  Emperyalist Saldırganlığa, İşgale ve Savaşa Hayır diyoruz!
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, Orta Doğu'da yaşanan gelişmeler hakkında 18 Haziran 2025 tarihli açıklaması.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  6 Şubat Depremleri Sonrası Devam Eden Yargı Süreçlerinde İnşaat Mühendisi Meslektaşlarımızın Günah Keçisi İlan Edilmesine İtiraz Ediyoruz!
TMMOB İNşaat Mühendisleri Odasının, 6 Şubat yargılamalarına ilişkin 4 Haziran 2025 tarihli açıklaması.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Odamızdan Performans Analizi Hakkında Kamu Kurumlarına Yazı Gönderildi

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Odamızdan Meslektaşlarımıza Çağrı

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Kadının Çalışma Hakkı Annelikle Sınırlandırılamaz!

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Milletvekillerine, Meclis Başkanına, Başkan Vekillerine, Meclis Adalet Komisyonu Başkanına, Adalet Bakanlığına, Adalet Bakanlığı Bilirkişilik Dairesi Başkanlığına ve Siyasi Partilere Deprem Yargılamaları Hakkında Mektup Gönderildi

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Yürürlüğe Girmemiş Mevzuatın Uygulanma Zorunluluğu Yoktur!

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Bilimle, Emeğimizle, Dayanışmayla: 1 Mayıs Kutlu Olsun!

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  İmara Esas Jeolojik ve Jeoteknik Etüt ile Parsel Bazında Zemin Etüdü Karıştırılmamalıdır

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Üyelerimize Çağrımızdır

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Depreme Hazırlık Geciktikçe Riskler Artıyor

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Odamızdan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığına, Hasar Tespiti Çalışmaları Hakkında Yazı Gönderildi

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  “Enflasyonla Mücadelede” Enerji Fiyatlarındaki Artış Hız Kesmiyor
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, elektrik ve doğalgaz zamlarıyla ilgili, 7 Nisan 2025 tarihinde yaptığı açıklama.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Hukukun Üstünlüğü Olmadan Yurttaşlık Haklarımız da Mesleki Haklarımız da Güvende Değildir!

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Küresel Su Döngüsündeki Değişikliklerin Ülkemizdeki Etkilerine Hazırlıklı Olmalıyız!
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, Dünya Su Günü nedeniyle 21 Mart 2025 tarihinde yaptığı açıklama.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Demokrasiden yana net tavrımızdan asla vazgeçmeyeceğiz

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Şantiyede Şiddete Son!
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Genel Merkezi ve tüm şubelerinin, şantiyelerde görevini yapan meslektaşlarımıza yönelik şiddet olaylarına ilişkin, 8 Mart 2025 tarihinde yaptığı ortak açıklama.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Haklarımız ve Özgürlüklerimiz için Susmuyoruz, İtaat Etmiyoruz!

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  İMO’dan Konaklama Tesislerinin Deprem Dayanımlarının Belirlenmesi ve Gerekli Önlemlerin Alınması Konusunda Kurumlara Yazı Gönderildi

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  6 Şubat Depremlerinin 2. Yılı: Türkiye Sıradaki Afeti Çaresizce Beklemektedir! Sorumlular Bir An Önce Harekete Geçmelidir!
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, 6 Şubat Depremlerinin ikinci yıl dönümünde yaptığı açıklama.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Bolu Kartalkaya’da Çıkan Yangın, Yapılarımızın Yangın Gibi Afetlere Karşı Hazırlıksızlığını Gözler Önüne Sermiştir
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangın olayıyla ilgili 21 Ocak 2025 tarihinde yaptığı açıklama.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Kamu Emekçilerinin Haklı Taleplerinin Yanındayız!

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Odamız Tarafından, Yapı Stoku Hakkında Bakanlığa Yazı Gönderildi

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  70. Yılımızın Onuru ve Gururuyla, Tüm Meslektaşlarımızın İnşaat Mühendisleri Günü Kutlu Olsun!
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, 19 Aralık İnşaat Mühendisleri Günü nedeniyle üyelerimize mesajı.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Devletin Tüm Organlarını ve Tüm Kurumlarını Yaşam Hakkını Korumak İçin Göreve Davet Ediyoruz
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, “İmar Barışı” hakkında Anayasa Mahkemesinin verdiği kararla ilgili, 12 Aralık 2024 tarihinde yaptığı açıklama.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Deprem Yargılamalarında Bilirkişilik Yapan Meslektaşlarımıza Çağrımızdır!

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Yapı Güvenliği Ticari İlişkilere Kurban Edilemez!

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Hayatın Her Alanında Ayrımcılığa Karşı Durmaya Devam Edeceğiz

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Meslektaşlarımızın Tutuklu Yargılanmalarına İtiraz Ediyoruz!
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, tutuklu yargılanan meslektaşlarımız hakkında 19 Kasım 2024 tarihinde yaptığı açıklama.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Düzce Depreminin 25. Yılı: Afetlere Hazırlıkta Kaybedilen Çeyrek Asır

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  2011 Van Depremlerinden 2020 İzmir Depremine: Rant Uğruna Deprem Güvenliğinden Vazgeçmenin Bedeli

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Kadın Cinayetlerine Karşı Susmayacağız, Mücadelemizden Vazgeçmeyeceğiz!
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Kadın İnşaat Mühendisleri Komisyonu tarafından kadın cinayetlerine ilişkin yapılan 9 Ekim 2024 tarihli açıklama.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Savaşa Hayır; İsrail Devleti’nin Saldırganlığı Son Bulmalıdır

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Şantiyelerde Meslektaşlarımıza Yönelik Şiddete Karşı Derhal Önlem Alınmalıdır
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, Tekirdağ’da şantiyede bir meslektaşımıza yönelik gerçekleştirilen saldırıya ilişkin 21 Eylül 2024 tarihli açıklaması.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Demokrasiyi ve Hukukun Üstünlüğünü 12 Eylül’ün Karanlığına Teslim Etmeyeceğiz
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun 12 Eylül Darbesinin 44. yılında yaptığı açıklama.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Odamız, Belediye Başkanlıklarına Belediyelerin "Tip Proje Üretim Hizmeti" Vermesi Hususunda Yazı Gönderdi

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  1 Eylül Dünya Barış Günü Kutlu Olsun!

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu Olsun

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Ekonomi Politikalarındaki Hataların Bedeli Emeğiyle Geçinenlere, Emeklilere Ödetilemez!

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  İnşaat Mühendisliği Bölümlerine Yeni Başlayacak Olan Öğrencilerimizi Kutlarız
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, 2024 YKS Yerleştirme Sonuçları hakkında 16 Ağustos 2024 tarihinde yaptığı açıklama
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Büyük Marmara Depreminin 25. Yılı: Alınmayan Tedbirler, Yeni Bir Felaketin Habercisidir!
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, 17 Ağustos Depreminin 25. yılı nedeniyle yaptığı açıklama.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Seçim Yok Zam Var: Önce Elektrik Şimdi Doğalgaz
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, doğalgaza yapılan zam hakkında, 2 Ağustos 2024 tarihli açıklaması.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Bilirkişiler Hâkim Yerine Geçemez, Kusur ve Oranını Belirleyemez!
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, 6 Şubat Depremleriyle ilgili yürütülen yargı süreçlerinde bilirkişi incelemeleri hakkında, 26 Haziran 2024 tarihli açıklama.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Paket Program Analiz Çıktıları Değişmez Gerçeklikler Değildir! Salt Paket Program Analiz Çıktıları Üzerinden Kusur Değerlendirmesi Yapılamaz!

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  6 Şubat Depremlerinin Asıl Sorumluları Hesap Vermeli, Yargı Süreçleri Adil Olmalıdır!
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, 6 Şubat Depremleri hakkında yürütülen yargı süreçleri hakkında, 13 Aralık 2023 tarihinde yaptığı açıklama.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Kadına Yönelik Şiddet Son Bulana Kadar, Eşit ve Özgür Bir Dünya Mücadelemiz Sürecek
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Kadın İnşaat Mühendisleri Komisyonunun, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle yaptığı açıklama.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Kentsel Dönüşüm Uygulamaları Mülkiyet Hakkını Gasp Etmenin Gerekçesi Yapılamaz
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, Kentsel Dönüşüm Yasası hakkında, 11 Kasım 2023 tarihinde yaptığı açıklama.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Anayasal Düzene Karşı Darbe Girişimine Hayır!

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Şubat 2023 Depremlerinde Binaları Hasar Görerek Yıkılan Statik Proje Mühendislerinin Yargılanmalarında Esas Alınacak Bilirkişi Raporlarının Teknik Yaklaşımı İle İlgili TMMOB İnşaat Mühendisleri Odasının Görüşü

Detaylar İçin Tıklayınız »
 
  Cumhuriyetimiz 100 Yaşında!
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun, Cumhuriyetin 100. Yılında yaptığı açıklama.
Detaylar İçin Tıklayınız »
 
1 2 3 4
TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası