15 Ağustos’ta yaşanan fırtına ve sağanak yağış esnasında Pasifik İnşaat’a ait Merkez Ankara Şantiyesi’nde meydana gelen iş cinayeti ile ilgili İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi olarak Müteahhit Firma Pasifik İnşaat, kaba işler alt işvereni Bozbaşoğulları İnşaat, Yapı Denetim Firması ve İş Güvenliğinden Sorumlu OSGB firması yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Ayrıca bu firmaların yetkilileri ile çalışanlarından yetki ve sorumluluğu bulunan inşaat mühendisleri hakkında da TMMOB Disiplin Yönetmeliği kapsamında soruşturma başlatıldı.

Ülkemizde yaşanan iş cinayetlerini “iş kazası” ve “fıtrat” tanımları ile açıklamak bu durumu normalleştirme çabasıdır. Yaşanan iş cinayetindeki ihmaller zinciri göz önünde bulundurulduğunda ortada bir suç olduğu aşikârdır. Olağanüstü hava koşullarında çalışmaya devam etmek, önceki beton dökümünden kalan kalıpları sahada sabitlemeden ve devrilmeye müsait bir şekilde serbest olarak bırakmak “önceliğin iş güvenliği değil hız” olduğunu göstermektedir. Şantiyede ilk işgünü olan ve çalışma ortamını tanımayan stajyerlerin böylesine riskler arasında bir başına bırakılması ise yaşanan cinayetin bir başka gerekçesidir.

Yaşanan hadise sonrası davaya müdahillik talebimizi ileterek tüm meslektaşlarımız adına bu ve benzeri olayların bir daha yaşanmaması için gerekli mücadeleyi vereceğiz.

Soruyoruz bu olayda sorumluluk kimde?

•             6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 4. Maddesine göre çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olan işveren ve/veya alt işverende mi?

•             Aynı kanunun 8. Maddesinde işyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturulması için faaliyet gösteren OSGB’de mi?

•             4708 Sayılı Kanunun “2.Maddesinin f fıkrasında” iş sağlığı ve güvenliğine dair yükümlülükleri belirlenen Yapı Denetim Kuruluşunda mı?

•             İşin yapım aşamalarında ve organizasyonunda yadsınamayacak görev ve sorumlulukları olan teknik (Proje Müdürü, Müdür Yardımcısı, Şantiye şefi, Saha şefi vb.) personelde mi?

•             Hem yapı denetimi hem iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri kamusal olarak yapılması gerekirken piyasaya açan kanun koyucular mı?

Yaşananlar kaza değil cinayettir. Bizler hayatımızı tehlikeye atarak çalışmak istemiyoruz. Bu konuda görev ve sorumluluğu olanların ceza almaması Taha’nın, Emre’nin ve Ege’nin cezalandırılması anlamı taşıyacaktır.

Sesimizi daha çok yükselterek, isyanımızı büyüterek, tüm örgütümüz ve meslektaşlarımızla beraber hakkımız olan çalışma şartlarını almak için mücadelemize devam edeceğimizi bildiriyor, kamuoyunu bu haklı davaya sahip çıkmaya çağırıyoruz.

İMO Ankara Şubesi

Yönetim Kurulu